
Tarih 27 Şubat 2012, günlerden Pazartesi .. Ve ben bugün çalıştığım şirketten doğum iznine ayrılıyorum.Aslında zor bir hamilelik geçirmeme rağmen doğuma kadar hep çalışmak istediğimi söylüyordum,bebeğimle daha fazla vakit geçirebilmek için ama artık yasal olarak izine ayrılmak zorundayım..
Sabahtan beri bir koşturma içerisindeyim.İlk olarak eşimle hastaneye gidip raporumu kapattırmam gerekiyordu.Hatta orda muayene eden doktor bana bebeğin boynunda kordon olduğunu ve bugün alınması gerektiğini söyledi..Bende telaşlanıp kendi doktorumu aradığımda ve O da ‘’ O geleceği zamanı bilir,moralini bozma ‘’ demişti.Kendisine çok güvendiğim için konuşmamız üzerine rahatlamıştım..
Raporumu alıp iş yerine gittim ve herkesle vedalaşıp tüm şirkete mail attım,uzunnn bir tatile çıktığımı. Herkesin iyi dilekleriyle akşam işten eve döndüm. Bebeğimin beşiği bile yoktu henüz ona beşik bakıyordum dönüş yolunda. Artık doğum için hazırlıklar başlamalıydı; alışverişler,valiz,bebek şekerleri vs.
Akşam ben biraz dinlenme telaşındayken eşim de sanki bütün akşamlar torbaya girmiş gibi sinemaya gidelim diye tutturdu ama ben gerçekten yorgundum ve hiçbir yere gidecek halim yoktu. Saat 9 civarında aman Allah’ım !!! ufak bir doğum belirtisi hissettim ve doktorumu aradım.Tesadüf şu ki kendisi o gece nöbetçiydi ve bana doğumun başlayabileceğini söyledi.Biraz rahatlamak için duşa girdim ve saat 23:30 ‘a kadar her şey çok normaldi. Birden sular gelmeye başlayınca çok korktum ve doktorum hemen bizi hastaneye çağırdı,Valizim,bebeğin eşyaları hiç bir şey hazır değildi.Çünkü ben bunları hazırlamak için önümde 10 günüm olduğunu düşünüyordum.Normalde 9 Mart’ta gelecekti benim aceleci oğlum.. Korkudan tir tir titriyordum..23:45 te yola çıktık ve hatta kar yağmaya başlamıştı.O telaş içinde Ayça Hanım’ı aradım.Doğum başladı ,gelebilir misiniz dedim..Hemen yola çıktı ve aynı saatlerde hastaneydik..
Hastane bir anda doldu. Anneanne,babaanne,dedeler,teyze,dayı,arkadaşlarım. Herkes telaş ve heyecanlı bir bekleyiş içinde..
Beni tekerlekli sandalye ile doğumhaneye indirdiler ve doktorum muayene etmek için yanıma geldi.O kadar korkuyordum ki normal doğumu düşünemedim bile, narkoz istedim.Tabii akşam yemeği yediğim için sabah 5’te ancak ameliyata girebilecektim. O yüzden Ayça Hanım evine geri döndü. Yarım saat geçmeden bebeğin gelmek üzere olduğunu ve acil ameliyata girmemiz gerektiğini belirtti doktorum. Biz çok üzücüydü gerçekten ama Ayça Hanımsız doğuma girdik, O an sadece hissettiğim korkuyu hatırlıyorum..
İlk defa ameliyat olacaktım. Ben ‘’ne kadar sürecek derken, ağzıma bir şey kapandı ve bir hava geldiğini hissettim ve bana ‘’sadece göz açıp,kapanıncaya kadar’’ dendiğini duydum.Ne kadar da doğru..
Ve Emir bebeğim 28 Şubat saat 01:30 da o minik gözlerini dünyaya açtı.Ben uyanmaya çalışıyordum ama hala uyuyorum, doktorumun gelip ‘’Duygu çok güzel bir oğlun oldu’’dediğini ve ben de sadece ‘’Sağlıklı mı?’’ dediğimi hatırlıyorum.

Odaya çıkınca bebeğimi getirdiler yanıma,ama her şey hayal meyal..O’nun o güzel yüzüne bakıp,”çok çirkinsinnn” dediğimi hatırlıyorum. Hemşire yardımıyla aceleci oğlum emmeye çalışıyordu.Sabaha kadar her şey flu..Bana hoşçakal diyenler,sabah geleceğiz diyenler..Rüya gibi her şey..Ama çok güzel bir rüya..Bebeğim 3.400 gr ve 49 cm olarak doğmuş,gözlerim kapalı sadece onun o güzel kokusunu hatırlıyorum..Sabah olunca iyice ayılınca doya doya baktım , Allah’ım bu nasıl güzel bir şey..O minicik gözler,dudaklar, eller,ayaklar bana tutunmaya çalışıyor, benim kokumu duyduğu anda uykuya dalıyor,müthiş bir duygu…
Öğlene doğru Sevgili Ayça Hanım geldi ve o muhteşem fotoğraflarla ilk günümüzü ölümsüzleştirdi..

Herşey bir film gibiydi,İzne çıkıp aynı gün doğum yapmak çok heyecanlıydı..
Bebeğim şuan 9,5 aylık ve çookk yaramaz ve çookk ballı..Ne kadar yesek de doyamıyoruz 🙂